Nadir Bronz Sedir Türkiye’ye İade Edildi
MANİSA yakınlarındaki mezardan kaçak kazılarla çıkarılıp, yurt dışına kaçırılan M.Ö. 530 yılına tarihlenen nadir bronz sedir, Türkiye’nin girişimleriyle ABD’deki J. Paul Getty Müzesi tarafından Türkiye’ye iade edildi. Bu yıl Türkiye’ye getirilen eser sayısı 36’ya ulaştı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı uzmanları, ABD’deki J. Paul Getty Müzesi’nde sergilenen tarihi sedirin Anadolu kökenli olduğuna ilişkin deliller elde etti. 1982 yılında sediri müzeye satan İsviçreli sanat taciri ise eserin 1920’lerden bu yana Avrupa’da koleksiyonlarda yer aldığına dair sahte kanıtlar sundu. Ancak, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve J. Paul Getty Müzesi’nin yürüttüğü kapsamlı araştırmalar, bu iddianın asılsız olduğunu ortaya koydu. Yapılan bilimsel çalışmalarda, bronz sedirin 1980’lerin başında Manisa yakınlarındaki bir mezardan kaçak kazılarla çıkarıldığı ve yasadışı yollarla ülke dışına kaçırıldığı saptandı. Bilimsel incelemelerde, sedirin üzerine yapışmış olan keten parçaları, Türk arkeologlar tarafından mezarda bulunan ahşap ve bronz levha parçaları ile mezarın tarihlendirilmesine yardımcı olan mermer ve seramik kalıntılarıyla birebir örtüştü. Böylece sedirin kökeni ve tarihi bağlamı net bir şekilde ortaya kondu.
NADİR BİR MOBİLYA TÜRÜ
Bunun üzerine eser müze tarafından Türkiye’ye iade edildi. Tarihi sedir, günümüzde oldukça nadir rastlanan bir mobilya türü olarak dikkat çekiyor. Tarihi resimlerde ve o döneme ait kap kacak üzerindeki tasvirlerde görülen bu tür sedirler, antik dönemde günlük yaşamda dinlenme ve yemek yeme amacıyla kullanılıyordu. Dökme bronz ayak ve raylara sahip, demir bir iskelet üzerine inşa edilen sedir, delikli bakır levhalardan oluşuyor. Tornalanmış ayakları, köşelerde çıkıntılı zıvanaları ve minderleri destekleyen kafesli yüzeyiyle o dönemde yaygın olarak ahşaptan üretilmiş sedirlerin bronzdan bir örneğini temsil ediyor.
‘KAÇAKÇILIĞA KARŞI GÜÇLÜ BİR MESAJ’
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, eserin iadesinin sadece bir kültürel varlığın geri kazanılması anlamına gelmediğini, aynı zamanda kültürel miras kaçakçılığına karşı önemli bir zafer olduğunu vurguladı. Yazgı, “Anavatanından yasadışı yollarla çıkarılan her kültür varlığının iadesi, kültürel miras kaçakçılarına güçlü bir mesaj gönderir. Bronz sedir, yasa dışı bir şekilde evinden alınmış nadir bir arkeolojik eserdir. Türkiye ve Getty Müzesi arasında yeniden başlayan diyalog sayesinde artık ait olduğu yerde korunacak” dedi. Kültür varlıklarının iadesi konusunda Getty Müzesi ile farkı görüşlere sahip olunduğunu belirten Yazgı, bu iade ile birlikte her iki tarafın da birbirlerinin bakış açılarını anlamaya çok daha yakın olduğunu ve kültür varlığı kaçakçılığı ile mücadeleyi hedefleyerek gelecekte yakın iş birlikleri kurulabileceğini söyledi.
Getty Müzesi Maria Hummer-Tuttle ve Robert Tuttle Direktörü Timothy Potts ise bu iadenin, Türk ve Amerikalı akademisyenler arasında uzun süredir devam eden bir araştırmayı sonuçlandırdığına dikkat çekti. Potts, “Türk arkeologlarının çalışmaları, bu istisnai objenin arkeolojik ve tarihi bağlamının ortaya çıkarılmasına yardımcı oldu. Getty konservatörleri de malzeme ve üretim tekniğini analiz etti” dedi. Potts ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı ve Türkiye’de çalışan arkeolog, küratör ve diğer meslektaşlarıyla yapıcı ilişkiler kurmaya devam etmek istediklerini belirtti.
BAKAN ERSOY: MİRASIMIZA SAHİP ÇIKIYORUZ
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ise sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Kültürel mirasımıza sahip çıkıyoruz. Uluslararası alanda yürüttüğümüz kararlı girişimler ve başarılı iş birliği sayesinde, M.Ö. 530 yılına tarihlenen nadir bronz sedirin J. Paul Getty Müzesi’nden ülkemize iadesini sağladık. Bu önemli eserin ait olduğu topraklara dönmesi, kültürel mirasımızın korunmasında büyük bir adım. Bu süreçte gösterdikleri iş birliği için Getty Müzesi’ne ve eserlerin iadesi süresince özveriyle görev yapan tüm çalışanlarımıza yürekten teşekkür ediyorum. Birlikte çalışarak kültürel değerlerimizi korumaya ve gelecek nesillere aktarmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
6 YILDA 7 BİN 840 ESER İADE EDİLDİ
Bu iade ile birlikte, 2024 yılında Türkiye’ye getirilen eser sayısı 36’ya ulaştı. 2018 yılından bu yana, sadece son 6 yılda toplam 7 bin 840 eserin ülkeye iadesi sağlandı. 2002 yılından bu yana ise toplamda 12 bin 155 eser, Türkiye’ye geri kazandırıldı. Bu başarılar, Türkiye’nin kültürel mirasın korunmasındaki kararlılığını ve uluslararası alanda elde ettiği kazanımları bir kez daha gözler önüne serdi.